2 Şubat 2009 Pazartesi

NucleOSS Gövde Üstyapı Uyumluluk Tablosu

NucleOSS Gövde Ölçülerine Göre Üst Yapı Uyumlulukları

NucleOSS İmplant Gövde Ölçü ve Özellikleri

NucleOSS İmplant Gövdeleri

NucleOSS T3

NucleOSS T2

NucleOSS T1

NucleOSS Cerrahi Set

NucleOSS Ege Üniversitesi Değerlendirmesi

Dr.Fatih ARIKAN
Dt.Buket Han Saygan
Prof.Dr.Haluk BAYLAS

*Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji A.D.

Diş kayıpları; ileri periyodontal yıkım, tedavi edilemeyecek kadar ilerlemiş çürükler, travma gibi nedenlerle meydana gelmektedir. Dişlerin kaybedilmesi sonucunda ağız içinde gerek fizyolojik, gerek fonksiyonel, gerek estetik, gerekse fonetik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Diş hekimliğinde bu sorunların ortadan kaldırımlası yüzyıllar öncesine dayanan bir tarihe sahiptir. Bu sorunların ortadan kaldırılması amacı ile birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmaların sonuçlarına göre kaybedilen diş bölgelerinin tamamlanarak çiğneme, konuşma, yutkunma gibi fonksiyonların gerçekleştirilmesi amacı ile çeşitli protezler yapılabileceği belirlenmiştir. Yapılacak olan protezlerin birçok gereksinimi karşılayabilecek özellikte olması gerekmektedir. Bu nedenle her geçen gün daha farklı yapılar karşımıza çıkmaktadır. Uygulanan protezler sağladıkları avantajlar ile birlikte bir takım sorunları da beraberinde getirmektedir. Tüm bu gereksinimler ve sorunların ortadan kaldırılması amacı ile sürekli araştırmalara devam edilmektedir. İlk olarak 1960' lı yıllarda Branemark isimli araştırmacının araştırmaları esnasında biyouyumlu materyallerin kemik içerisine yerleştirilebildiği ve kemik ile entegre olabildiğini gösterdiği implant sistemleri geliştirilmiştir. Bu sistemin dental alanda da kullanılması farklı açılımların olmasını sağlamıştır. Günümüzde halen bu sistemin geliştirilmesi amacı ile araştırmalara devam edilmektedir.
Bu çalışmada NucleOSS implantların uygulamadan sonraki 1 yıllık klinik başarılarının değerlendirmesi amaçlanmıştır.

MATERYAL ve METOD
Çalışmamıza Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı'na başvuran 27 hasta dahil edilmiştir. Hastalarda yapılan sistemik sağlık, ağız içi ve radyografik değerlendirmeler sonucunda uygun olan hastalara implant uygulamaları hakkında bilgi verilmiştir. İmplant uygulamasına karar veren hastalara uygun implant seçimi için gerekli ölçümler yapılmış ve ameliyat randevusu verilmiştir. İmplant cerrahisi sonucunda daha önceden belirlenmiş implant veya implantların uygulaması yapılmıştır. hastalarda NucleOSS marka implantlar kullanılmıştır. İlk cerrahi sonrası;
- Primer fiksasyon
-Enfeksiyon olmaması
-Anestezi, parestezi olmaması
-Yumuşak dokunun primer kapanması
-Ağrı ve nekrozun olmaması
başarı kriterleri olarak değerlendirilmiştir.
1 hafta sonra dikişler alınmıştır. İmplantlar iyileşme süresince erken yüklemeden korunmuştur. İmplant sisteminin tek aşamalı olması nedeni ile uygulandığı andan itibaren plak kontrolü ve ağız hijyeninin yeterli düzede olması, 2 aşamalı implant sistemlerine göre daha önemlidir. Bundan dolayı hastaların ağız hijyenleri 3 hafta ara ile kontrol edilmiştir. Daha sonrasında alt çene için 3 ay, üst çene için 5 ay beklenmiş ve ardından protetik aşamaya geçilmiştir. Hastaların gereksinimlerine uygun olan sabit protezler yapılmıştır. Protez yapım aşaması sonrasında hastaların 3. ayda yumuşak doku, 12. ayda yumuşak doku ile birlikte radyografik değerlendirmesi yapılmıştır.

Bu kontrollerde başarı ölçüleri olarak;
-İmplantta hareketlilik olmaması;
-Radyografik olarak implant çevresinde radyolusent alan bulunmaması
-İmplant çevresindeki kemikte rezorbsiyon olmaması(İmplan uygulamasından sonra rezorbsiyon 1,5mm'den az olmalıdır)
-Ağrı, enfeksiyon ve parestezi hissi olmaması (Albrektsson)
-Ayrıca yumuşak dokuda herhangi bir enflamasyon belirtisinin (kanama, kızarıklık, dişeti kıvamında değişiklik) olmaması
göz önünde bulundurulmuştur.



SONUÇLAR

Çalışmaya 9 kadın, 11 erkek toplam 20 hasta dahil edilmiştir. Hastalara 68 implant uygulaması yapılmıştır (Figür 1-3). İmplantların uygulamalarından sonra. erken dönem başarı kriterleri değerlendirildiğinde primer fiksasyon sağlanmış, bunun yanında iyileşmeler sorunsuz olarak gerçekleşmiş, herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmamıştır. Osseoentegrasyonun gerçekleşmesinden sonra implant üstü protezler yapılmıştır (Figür 4-6). Hastaların yaş ortalaması 54,13 (38-76) olarak belirlenmiştir. İmplant üstü protezlerin yapılmasından 1 yıl sonra ileri dönem başarı kriterleri değerlendirildiğinde 1 adet implant kaybı gerçekleşmiştir. Bununla birlikte implantlarda hareketlilik, 1.5 mm den fazla fazla alveol kemik kaybı veya yumuşak dokuda enflamasyon gözlenmemiştir. Yapılan çalışmada sondalanan cep derinliği (SCD), gingival indeks (GI), sondalamada kanama, plak indeksi, diştaşı varlığı, ve alveol kemik miktarı ölçümlerinde 3. ay ve 1 yılık sonuçlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı saptanmıştır.(p>0.05) (Tablo 1)


Tartışma

Dental implant uygulamaları sonrasındaki başarı, yapılan çalışmaların sonuçlarına göre %95-99 arasında değişmektedir (6,16,18,20). 1960' lı yıllardan günümüze gelişmeye devam eden implant sistemlerinin osseoentegrasyon başarısı geliştirilen yüzey özellikleri ile artmaktadır. Araştırmada Makro Yüzey özelliğine sahip NucleOSS marka implantların 1 yılık başarısının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmada implantların erken ve geç dönem başarıları göz önünde bulundurulmuştur. Uygulanan 68 implantta (yüklemeden önce) erken dönemde 1 adet implant kaybı yaşanmıştır. Lemmerman KJ ve ark.’nın 2005 yılında yaptıkları çalışmada erken dönem implant kayıplarının, tüm implant kayıplarının %75’ini oluşturduğunu belirtmişlerdir (19). Bulgular bu çalışmayı desteklemektedir. Diğer 67 implantın osseoentegrasyonları tam olarak gerçekleşmiştir. Yükleme yapıldıktan sonraki 1 yıl implant ve implant çevresi kemik kayıpları açısından en riskli dönem olarak kabul edilmektedir (9, 21). Bu dönem içerisinde de yükleme yapıldıktan sonra herhangi bir nedenle implant kaybı gözlenmemiştir. Klinik sonuçlar değerlendirildiğinde başlangıca göre yumuşak dokuda sondalanan cep derinliği, gingival indeks, sondalamada kanama bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Yapılan çalışmalarda implant çevresindeki yumuşak dokunun biyolojik genişliğinin doğal dişler ile benzer olduğu kabul edilmektedir (8,13). Sondalanan cep derinliğinin 3-4 mm arasında olması ve sondalamada kanamanın olamaması sağlıklı olarak kabul edilmektedir (7,10). Bu çalışmada sondalanan cep derinliği ortalama 2.32 olarak saptanmıştır. Bu değer de sağlıklı olarak kabul edilen aralık içerisinde yer almaktadır. Alveol kemik kaybı için ise 3 ay ile 1 yıllık sonuçlar arasında istatistiksel bir fark gözlenmemiştir. Yapılmış olan diğer kısa dönem çalışmalar ile karşılaştırıldığında benzer sonuçlar elde edildiği görülmektedir. Astrand ve ark. 1999 yılında Brenemark ve Astra-tech implantlarının kısa dönem başarısını karşılaştırdıkları çalışmada her iki implant sistemindeki kemik kaybı benzer bulunmuştur (5). Sonuçlar ile bu çalışmanın sonuçlarının benzer olduğu gözlenmiştir. Vidalı implant sistemlerinde yüklemeden sonraki 1 yıl içerisinde meydana gelen alveol kemik kaybı miktarının 0.9-1.6 arasında değiştiği belirlenmiştir (1,2). Cardarapoli ve ark. 2005 yılında yaptıkları benzer bir çalışmada implant başarısını 1 yıllık olarak değerlendirmişler ve kemik kaybı miktarını 0.7mm olarak bulmuşlardır (11,12). Bu çalışma ile karşılaştırıldığında belirlenmiş başarı kriterleri içerisinde olmakla birlikte NucleOSS implantlarına oranla daha fazla kemik kaybı olduğu gözlenmektedir. Anastasios'in 2005 yılında implantlarda 1. yıl içinde kemik kaybını değerlendirdiği çalışmasının sonuçları ile bu çalışmanın sonuçları benzer bulunmuştur (3). Benzer şekilde Wennström ün 2005 yılında yaptıkları çalışmanın sonucunda implantların 1 yıllık sonuçları değerlendirildiğinde implantların sadece %13 ünde 1mm den daha fazla kemik kaybı olduğu gözlenmiştir (21). Behneke ve ark.2002 yılında yaptıkları çalışmada ITI implantlarının 3 yıllık başarıları değerlendirilmiş, ilk 1 yıl içerisindeki kemik kaybı miktarı 0.8 mm olarak bulunmuştur (6). Her iki çalışmanın sonuçları bu çalışmanın sonuçları ile uyumludur. Astrant ve ark. 2002 yılında yaptıkları çalışmada 1 yıllık ITI implantlarının klinik ve radyografik sonuçlarını verdikleri çalışmada kemik kaybı miktarı benzer bulunurken %92.8’ lik 1 yıllık başarı oranı ile düşük bir başarı oranı rapor etmişlerdir (4). Hermann ve ark. 2000 yılında yaptıkları çalışmada 6 çeşit implantta meydana gelen kemik kayıpları değerlendirilmiş, sonuçların 0.39 ile 2.64 arasında değiştiği gözlenmiştir (17). Bu çalışmanın sonuçları 0.3 değeri ile daha başarılı olarak değerlendirilebilir.

Esposito ve ark. 2005 yılında 31 çalışmayı inceledikleri meta analizde 12 farklı implant sistemi 1 ile 5 yıl arasında değerlendirilmiştir. Bu meta analizde 1 yıllık kemik kaybı miktarlarının 0.5 ile 1.1 arasında değiştiği belirlenmiştir (15). Kullanılan NucleOSS implantlarının 1 yıllık kemik kaybı sonuçları 0.39 olup, meta-analizde belirlenen ortalamadan daha düşük olduğu gözlenmiştir. Bu çalışmanın sınırları içerisinde NucleOSS T3 implantlarının 1 yıllık sonuçlarının diğer implant sistemleri ile benzer olduğu düşünülebilir. Bu çalışma NucleOSS implantlarının 1 yıllık klinik başarısını değerlendirmiştir. NucleOSS implantlarının başarısının tam olarak değerlendirilebilmesi için daha uzun dönemli ve daha çok örnekli çalışmalar devam ettirilmektedir.

Kaynaklar:

1. Adell R, Lekholm U, Rockler B, Brånemark P IInt J A 15-year study of osseointegrated implants in the treatment of the edentulous jaw.Oral Surg. 1981 Dec;10(6):387-416.
2. Alberktsson T, Zarp G et all The long term efficacy of currently used dental implants. A review and prognosis criteria for success. Int J Oral Maxillofac Implants 1986;1:11
3. Anastasios T T. clinical evaluation of immediate loaded upper anterior single implants. Implant Dent 2005;14:94-103
4. Astrand P, Anzén B, Karlsson U, Sahlholm S, Svärdström P, Hellem S. Nonsubmerged implants in the treatment of the edentulous upper jaw: a prospective clinical and radiographic study of ITI implants--results after 1 year. Clin Implant Dent Relat Res. 2000;2(3):166-74.
5. Astrand P, Engquist B, Dahlgren S, Engquist E, Feldmann H, Gröndahl K. Astra Tech and Brånemark System implants: a prospective 5-year comparative study. Results after one year. Clin Implant Dent Relat Res. 1999;1(1):17-26.
6. Behneke A, Behneke N, d'Hoedt B. A 5-year longitudinal study of the clinical effectiveness of ITI solid-screw implants in the treatment of mandibular edentulism.Int J Oral Maxillofac Implants. 2002 Nov-Dec;17(6):799-810.
7. Berglundh T, Lindhe J,Ericrson I, Marinello Cp, Lilijenberg B,Thomsen P The soft tissue barrier at implants and teeth. Clin Oral İmp Res 1991;2:81-90
8. Berglundh T, Lindhe J.Dimension of the periimplant mucosa. Biological width revisited. J Clin Periodontol. 1996 Oct;23(10):971-3.
9. Berglundh T, Persson L, Klinge B. A systemic review of the incidence of biological and technical complications in implant dentistry reported in prospective longitudinal studies of at least 5 years. J Clin Periodontol 2002;29(suppl. 3 ):197-212
10. Buser D, Weber HP, Donath K, Fiorellini JP, Paquette DW, Wiliams RC Soft tissue reactions to non submerged un loaded titanium implants in beagle dogs.J Periodontol 1992;63:225-235
11. Cardaropoli G, Lekholm U, Wennström JL. Tissue alterations at implant supported single tooth replacements: a 1 year prospective clinical study. Clin. Oral Imp. Res 2006;17:165-171
12. Cardaropoli G, Wennström JL, Lekholm U. Peri-implant bone alterations in relation to inter-unit distances. A 3-year retrospective study.Clin Oral Implants Res. 2003 Aug;14(4):430-6.
13. Cochran D. Implant therapy I. Annals of Perio 1997; 1: 707-709
14. Esposito M, Grusovin M, Martinis E, Coulthard P, Worthington H Interventions for replacing missing teeth: 1- versus 2-stage implant placement. Cochrane Database Syst Rev. 2007 Jul 18;(3):CD006698.
15. Esposito M, Hirsh J, Lekholm U, Thomsen P. Biological factors contributing to failures of osseointegraded implants. Success criteria and epidemiology. Cochrane Database Syst Rev. 2005 Jan 25;(1):CD003815.
16. Ferrigno N, Laureti M, Fanali S, Grippaudo G. A long-term follow-up study of non-submerged ITI implants in the treatment of totally edentulous jaws. Part I: Ten-year life table analysis of a prospective multicenter study with 1286 implants. Clin Oral Implants Res. 2002 Jun;13(3):260-73.
17. Hermann JS, Buser D, Schenk RK, Cochran DL. Crestal bone changes around titanium implants. A histometric evaluation of unloaded nonsubmerged and submerged implants in the canine mandible. J Periodontol 2000;71:1412-1424.
18. Lambrecht JT, Filippi A, Kunzel AR, Schiel HJ. Long-term evaluation of submerged and nonsubmerged ITI solid-screw titanium implants: a 10-year life table analysis of 468 implants. Int J Oral Maxillofac Implants. 2003 Nov-Dec;18(6):826-34.
19. Lemmerman KJ, Lemmerman NE Osseointegrated dental implants in private practice: a long-term case series study. J Periodontol. 2005 Feb;76(2):310-9.
20. O'Brien GR, Gonshor A, Balfour A. A 6-year prospective study of 620 stress-diversion surface (SDS) dental implants. J Oral Implantol. 2004;30(6):350-7.
21. Wennström JL, Ekestubbe A,Gröndahl K, Karlsson S, Lindhe J. Implant supported single tooth restorations: a 5 year prospective study. J Clin Periodontol. 2005 Jun;32(6):567-74.